19 Şubat 2010 Cuma

KESTEL-ALAÇAM


KESTEL ALAÇAM ZİYAFETİMİZ


Dun yürüyüş gurubumuzdaki arkadaşlarımızla Kestel-Alaçam'a gittik.Geziyi Türk Ocaklarının hanımlar gurubu düzenlemişti.Harika BİR gündü.


Sabah 9 da yola Saat çıktık.1 Saat yolculuktan sonraAlaçam'ın ilerisindeki alabalık tesislerine geldik.Kışın bu kadar güzel göründüğüne göre kimbilir yazın nasıldır buraları. Tesis Iki adet Büyük Ahşap kulübeden oluşuyor. BİR tanesi çalışanların ve mutfağın bulunduğu yer diğeri de gelen konukların oturduğu bölüm.Konukların oldugu kulübe, Yerler kilim serili duvar kenarlarına minderler sıralanmış büyük bir şömine ve Kocaman BİR soba ile ısıtılan BİR yer.soba gürül gürül yanıyordu. Kulübe Büyük oldugu için şöminenin de yakılmasını Rica ettik. Sağolsun bizi kırmadılar.Hemen odunlar atıldı.Çıtır çıtır yanmaya başladılar.Daha sonra bu Şömine de Türk Kahvesi yaptı arkadaşımız Hülya bizlere.Odun ateşinde yapılan kahvenin de tadına Doyum olmuyordu.

Bizlerinde içeriye girmesiyle çalışanlar hummalı BİR çalışmaya başladılar.Yer sofraları kuruldu.Kahvaltıda neler Vardi neler.Liste şöyle İdi ...


Bal, Peynir, domates, tereyağ, güveç kaplarda Odun ateşinde pişirilen tereyağlı yumurtalar, yine güveçte sucuk dilimleri, güveçte Alaçam'a yaptıkları çemen eritilmiş Peynir, kendi, böğürtlen reçeli.Yanında da mis hazırsındır semaverlerde mis hazırsındır çaylar ve Ekşi maya ile yapıldığını düşündüğüm var köy ekmeği.Daha ne olabilirdi ki.Bir insan bunları bi oturuşta nasil yiyebilirdi.Tabii ki biz yedik. Her ne kadar birbirimize engel olmaya çalıştık isede maalesef başarılı olamadık.Aman o tabakta kalmasın evet bundanda herşeyden yedik derken yiyelim. Kahvaltıdan sonra dışarıya çıktık.Çocuklar salıncakta sallandılar.Bizler ip atladık.Yürüyüşe çıktık.Daha öncede bahsettiğim hazırsındır Hülya bizlere şöminede süper BİR Kahve yaptı.Afiyetle içtik.Ellerine kollarına Sağlık arkadaşımın.Daha sonra içeride oyunlar oynadık.Oyun pistine çevirdik kulübeyi.Müzikçalarda çalan müzik eşliğinde BİR Güzel döktürdük.Bayağı BİR kalori harcamışızdır herhalde.


Veee Ogle yemeğimiz ... Saat 14:00 hazırsındır yine yer sofraları kuruldu.Tesisin kendi havuzlarında yetiştirdikleri alabalıklar temizlenmiş güveç kaplara konmuş üzerlerine domates dilimleri tereyağ ve kaşar peyniri ile fırınlanmış şekilde soframıza geldi.Yanında ÇOBAN Salata ve turşu. Balık yemeyenler içinse Izgara köfte yapıldı.Yine köy ekmeği ile yedik.Balık cok AMA cok lezzetli idi.Balığın arkasından da Tatlı olarak güveçte fırınlanmış tahin helvası geldi.Ateş gibiydi.Üfleye üfleye yedik tatlımızı. Daha sonra yapılan Türk Kahvesi ve çay keyfi ile gezimiz sonlanmış oldu.








Otobüsümüze binerek Saat 17:30 da hareket ettik.Yaklaşık 1 Saat sonra yine dönmüş olduk evlerimize.

Gittiğimiz yerin adi Sefa Tepesi İdi. Baharda da Tekrar Gitmek üzere anlaştık arkadaşlarla.Yazın geceleri cok Güzel oluyormuş burası.Çardakların Altında Bursa ayağınızın Altında diyor burada çalışan bayanlar.Mis gibi dağ havası ile ciğerlerimizi bayram ettirdikten sonra  kim bir  daha gitmek istemez ki.

Geziyi düzenleyen Türk Ocaklarına katkılarından dolayı basta Hamit Bey Olmak üzere daha sonra bizim için hic durmadan koşuşturan Bünyan ablamıza cok AMA cok teşekkür ederim ...

1 yorum:

rumeysa metin dedi ki...

tesisimizden memnun kalmanız bizi de çok mutlu etti. yaz geliyor... baharın temiz havasını ciğerlerimize bol bol depolayıp yaza başlamaya ne dersiniz? :) zengin kahvaltı ve öğlen yemeği menülerimizle siz değerli misafirlerimizi sefa tepesine bekliyoruz. instagram @sefatepesi